Özel Arama

20 Ağustos 2006

İskenderun Osmanlı Dönemi


Osmanlı yönetiminde seçkin bir hayat sürdüren İskenderun ve çevresi 1607 yılında Sadrazam Kuyucu Murat Paşa ile Celali Canbolatoğlu arasında Oruç Ovası'nda meydana gelen savaş dolayısıyla hareketli olaylara şahit oldu. 17. yüzyılın başlarında ise Halep valisi Nasuh Paşa, bugünkü Varyant Yolu Güzün Deresi kanalının kesiştiği noktada, hâlâ bazı duvar kalıntılarının görüldüğü kalenin inşaatını başlattı. İskenderun, Osmanlı İmparatorluğu zamanında ticari ve stratejik özelliğini giderek arttıran bir yoğunlukla sürdürdü. Doğu Akdeniz ticaretinde önemli bir liman vazifesi gören şehir, Ortadoğu ile olan ithalat ve ihracatta yerini aldı. 1832 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa'nın kumandasındaki Mısır ordusu, Ağa Hüseyin Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunu Belen Geçidi'nde ağır bir yenilgiye uğratınca İskenderun kısa bir süre için Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın yönetimine girdi. 1939'da Tanzimat ile birlikte yapılan idari düzenlemeyle İskenderun, Payas ve Belen ile birlikte Adana eyaletine bağlanmıştır. 1872 depremi İskenderun'da çok hasara neden oldu.1881 yılında Maliye Müfettişi Mesut Bey İskenderun hakkında detaylı bir bayındırlık raporu hazırlayarak maliye nezaretine sunmuştur. Bu rapor üzerine demiryolunun İskenderun'a bağlanması kararlaştırılmış, liman genişletilmiş ve İskenderun Halep şosesinin yapımı hızlandırılmıştır. 19. Yüzyılın sonlarında Osmanlı topraklarında ilk petrol İskenderun’un Çengen köyünde bulunmuş, bölgede sondajlarda bazı sonuçlar alınmışsa da açılan kuyulardan verim sağlanamamış ve çalışmalar durdurulur. 1012 yılında Bağdat demiryolunun tali bir hattı olarak Toprakkale-İskenderun demiryolu işletmeye açıldı ve şehrin Anadolu ile olan ulaşımı işlerlik kazandı. Bu tarihlerde İskenderun dört mahalleden oluşan, 1 nahiyesi, 24 köyü olan bir kazadır.

Hiç yorum yok: